Ford Focus, satış takipçişi
R.L.Polk & Co tarafından bu ay yayımlanan satış rakamlarına göre 2012 yılının dünyada en çok
satan otomobili oldu. Ford, Focus'un satış başarısının arkasındaki ana pazar olan Çin başta olmak
üzere dünya çapında toplam 1 milyondan fazla otomobil sattı.
Ford Focus'u 872 bin 774 otomobil ile Toyota Coralla, 785 bin 630 otomobil
ile Ford F serisi kamyonet izledi. Ford satış analisti Erich Merkle "Amerika
artık Focus gibi küçük araçlara yöneliyor" dedi.
Türkiye'den 16 bin araç geri
çağrılıyor! Toyota'dan açıklama;
Toyota'nın
sözcüsü Ryo Sakai, şirketin dünya genelinde 1,73 milyon aracı geri
çağırdıklarını söyledi. Bunlardan 580 binin ABD ve 490 bininin de Avrupa'da
olduğu kaydedildi. Sakai, sürücünün kapısında yer alan hava yastığının gerekli
olduğu zamanlarda açılmama durumu olabileceğini söyledi. Sakai, bu problem
nedeniyle bir ölüm ya da yaralanmanın meydana gelmediğini de sözlerine ekledi.
Sözcü, araçtaki problemli hava yastığının yenisi ile değiştirileceğini
söyledi.
TOYOTA'DAN AÇIKLAMA
Geri çağırma operasyonu
kapsamında Toyota, Türkiye'den de16 bin aracı geri çağırıyor.
Toyota Türkiye'den
şu açıklama yapıldı:
"Müşteri memnuniyeti önceliğiyle hareket eden
Toyota, bazı araçlarındaki ön yolcu hava yastığı kontrolü ve iyileştirmesine
yönelik önlem amaçlı global bir servis kampanyası düzenlemektedir. Ön yolcu hava
yastığı üretiminde hatalı parça olabileceği şüphesiyle yapılan kampanya, bir
kaza sonucu hava yastığının patlaması sırasında oluşabilecek ısı ve yaralanma
riskini azaltmaya yönelik gerçekleştirilmektedir.
Türkiye’de bugüne kadar
tarafımıza ulaşan herhangi bir şikayet bulunmamaktadır. Ülkemizde, yaklaşık 16
bin adet araca yönelik olarak gerçekleştirilecek olan kampanya kapsamında
2000-2004 yılları arasından üretilen (9-13 yaş aralığında) farklı model araçlar
yer almaktadır.
Toyota, tamamen önleyici nitelikte olan bu kampanya için
müşterilerini en kısa zamanda yetkili servislerine davet edecektir. Yaklaşık 2
saat sürecek olan işlemler ücretsiz olarak gerçekleştirilecektir "
Bu kez bir değişiklik yaptık ve geleceğin otomobil teknolojisi üzerine yazalım dedik ve ;
Bir araba düşünelim,
tamamına yakını el emeği olsun; bir araba düşünelim karbondioksit salınımı
sıfır olan, çevreci bir araç olsun; bir araba düşünelim, güneş olduğu sürece
sıfır maliyetle sınırsız hareket etsin; bir araba düşünelim güneş yokken de şehir
şebekesinden şarj edilsin (ve bunun maliyeti de çok ufak sayılar olsun) ve tek
şarjla 250-300 km yol yapsın; bir araba
düşünelim, tasarımı dikkat çekici olsun;
bir araba düşünelim, 120 km maksimum hıza ulaşabilsin; bir araba düşünelim, bu
özelliklere sahip olsun ve sadece 150 kg olsun ve şimdi tüm bunları yapan bir
takım düşünün; gece gündüz çalışan, çeşitli
disiplinlerden birkaç genç öğrenci,
evet evet birkaç öğrenci, onlar tüm
bunları, kişiler değişse de,ANADOLU ÜNİVERSİTESİ GÜNEŞ ARABASI TAKIMI olarak 2006
yılından bu yana bu yapıyorlar!!
Yukarıda saydığım
özellikler onların son aracı olan SunAtolia’ya ait. 2011 model bu araç ilk
olarak yurt dışında dünyanın en prestijli yarışı olan World Solar Challenge’da Avusturalya’da
yarışmış ve 1675 km yol yapıp 23.olmuş, daha sonra 2012 Temmuz ayında İzmit’te piste çıktı ve
performansıyla 50 aracı geride bırakıp 2. oldu. Araç şu an yaklaşık 2000 km de
ve 2 yaşında. Bakımları aksatılmadan yarışlara hazırlanmaya ve rakiplerini endişelendirmeye
devam ediyor!
Takımın ihtiyar
delikanlısından bahsetmeden olmaz. Thunderbird bir efsane. 2009 model olan araç, performansını biraz
yitirse de hala rakiplerini zorluyor, bu usta ellerde emekliliğe ayrılmayacak
gibi gözüküyor. Aracın iki Türkiye ikinciliği var ve aynı zamanda bir başka Tübitak Formula G yarışında da önde gittiği sıralarda yaşadığı
talihsiz bir kaza ile dereceyi kaptırmış, üretildiği yıl en hafif araç unvanını almış ve son olarak 2012 yılındaki yarışta sıralama turlarını birinci bitirmiş,
yarışı 5. tamamlayarak kendine olan hayranlığı
bir kat daha arttırmış.
Bu işin başlangıcı
olan Orca’yı unutmak olmaz. Araç, takımın ilk göz ağrısı, ilk tecrübesi, takıma
bu işi iyice öğreten iki araçtan biri. Orca
2007 model ve bir Türkiye
dördüncülüğü olan bu araç üç yıl boyunca pistlerdeymiş, emekliğe ayrılmış ve
şimdi ise Eskişehir’deki Sazova Bilim Kültür Merkezinde meraklılarıyla
buluşuyor, halkın bu araçlara olan ilgisinin artmasını sağlıyor, yarışlardan
emekliğe ayrılmış olsa da hizmeti devam ediyor!
Peki takım başka neler yapıyor? Bu işe olan ilginin artması için
yılın çeşitli zamanlarında bölgesel bazlı tanıtımlar, etkinlikler, sergiler
yapıyor; yazılı ve görsel basın ilgisini bu araçlara çekmeye çalışıyor, herkesi
bu işle uğraşan gençleri desteklemeye çağırıyor; aynı zamanda ulusal ve uluslar
arası fuarlara katılıp Türkiye’yi ve Anadolu Üniversitesini başarılı bir
şekilde temsil ediyor. Bu günlerde ise takımda hummalı bir çalışma var. Hem
2013 yazında düzenlenecek Tübitak Formula G yarışına hazırlanıyor, hem de yeni bir araç ile 2013 Ekim ayında
Avusturalya’da düzenlenecek World Solar Challenge’a hazırlanıyor.
Bu yazımızda sizlere Anadolu
Üniversitesi Güneş Takımı’nın güneş arabalarından bahsettik. Henüz satın alabileceğiniz
bir durumda değil araçlar. Tabi ki okulun desteğiyle üretilip yarışlarda
kullanılıyorlar, öyle bir idda ve amaçları da yok zaten. Ama Anadolu Güneş
Arabası Takımı’na ulaşırsanız ve sağlam
bir bütçeniz varsa belki sizin için bir şeyler yapabilirler : ) Şaka bir yana, biz de
Anadolu Güneş Takımı’na başarılar diliyoruz, can-ı gönülden destekliyoruz ve
elimizden gelen desteği vermeye çalışacağız. Gelişmeler bize ulaştıkça sizlerle
paylaşacağız. Sizde Anadolu Güneş Takımını; http://www.facebook.com/AnadoluSolarTeam?fref=ts ve https://twitter.com/anadolusolar adreslerinden takip edebilirsiniz.
Bize katlanıp buraya kadar okuyup fırsat verenlere teşekkürler...
2012 Yılının En Çok Satan Otomobili ‘’Fiat
Linea’’
Öncelikle bunun birkaç
sebebi var, ülkemiz ekonomik durumun da büyük etkisiyle ilk durum ‘’fiyat’’ bu
açıdan baktığımızda birkaç rakibi ile arasında ulaşılabilirlik farkı tercih sebebi yapıyor.Aracın iki kullanıcı profili var birincisi en büyük
yüzde sahibi, filo kiralama şirketleri bunlarla organik ilişkisi olan ticari şirketler :) ikinci
büyük kullanıcı kitlesi ise yeni orta sınıf aileler.Özellikleri ve birkaç
rakibine göre ucuzluk, düşük motorda düşük yatık düşük vergi ,geniş iç
mekan,geniş bagaj aracın başlıca tercih sebebi.
İç tasarım tamamen yenilendi
Bravo ile başlayan süreç iç mekan dadaha modern daha dikkat çekici sportif bir görüntü katıyor ve aracı
sürene lüks bir otomobil kullanmış gibi hissettiriyor.
Aracın ‘’LOUNGE 1.6 MULTIJET 105 HP 6 ileri’’ versiyonu
ise benim favorim oldu ilerleyen zaman dilimlerinde bu vites teknolojisinden de
bahsedeceğiz yazılarımızda,aracın performansı dikkat çekici hızlanması yüksek hızlara ulaşması tercih sebebi
yapacaktır bizim gibi otomobil tutkunlarının.Bir kaç küçük dokunuş aracınızı ön
plana çıkaracaktır.Kardeşim aileye gelir mi geç bunları diyenler vardır
aramızda tam bir aile arabası
diyebilirmiyim bilemiyorum arka koltukta biraz sıkıntı var Fiat ailesinde de sakın
üç kişi rahat şehirler arası yolculuklar düşünmeyin bence,omuz mesafesi
sıkıntılı ama bagaj mesafesi ise ideale yakın bagaj gayet geniş aracın motoru
büyük olmasına karşın yakıt tüketimi CO2 salınımı oldukça iyi çevreci ekonomik
performanslı bir araç yalnız kendinizi kaptırıp çok sert virajlara yüksek
süratlerle dalmayın o okunu da pek güven hissettirmiyor sürücüsüne o yüzden aman
dikkat :)
Bir de şu var yeni kasa mı yoksa Linea clasic mi derseniz bence eski arka dış görünüm,yeni ön,yeni motor ,yeni iç tasarımı birleştirip bir araba
verebilirler ise çok iyi olacaktır :) Orta sınıf bir sedan ve illede sıfır
düşünüyorsanız tercihlerinizin arasına almakta fayda var.Ayrıca yedek parça ve
servis sıkıntısı da çekilmeyeceği bir gerçek.İşte tüm bu sebepler Bursalı Linea’nın
tercih nedenleri.
Geçen ay yaptığımız
Fiat gezisinde,Bursa’daki fabrikasını ve çalışma disiplinin gördüğümde
bu işin profesyonelce yapıldığını garanti edebilirim sizlere,tabi ki eksikleri
sıkıntıları çıkacaktır dünya üzerinde bütün şirketlerde yaşandığı gibi.Kendi
bilgimiz çerçevesin de bahsetmeye çalıştık.Ama
her zaman bahsettiğimiz gibi ihtiyaçlar ve bütçeniz sizin için birinci
tercih olmalı, doğru araç olup olmadığını olup olmadığını ve beklentilerinizi karşılayıp
karşılamadığını kendinizin bizzat gidip
kullanması en iyi şekilde gösterecektir. Ayrıca bu aralar Fiat almak için tam
zamanı ‘’eğer size uygun bir araç’’ ise kampanyaları kaçırmayın derim.
Ve şimdilik söyleyeceklerimiz bu kadar ilerleyen zamanlarda kullanıcılarından yorumlarını içeren yazıları da yayınlayacağız.Kendi görüşlerimizle ufak bir değerlendirme ile farklı bir bakış açısı sunmaya çalıştık bize katlanıp buraya kadar okuyup fırsat verenlere teşekkürler...
Yok yok yakıt tasarrufu için arabayı ittirmeye gerek yok :) Ufak tedbirler ile bu gerçekten mümkün!
Önerilerimizi aşağıda sıraladık;
Aracınız için önerilen en düşük oktan sayılı yakıtı kullanın
Depoyu tam doldurmayın Varsa kapalı garaja, olmadı kuytuya veya gölgeye park edin
Gereksiz yüklerden kurtulun
Lastiklerinizi önerilen en yüksek değere kadar şişirin
Gazı ve freni köklemeyi unutun
Yolun ortalama hızına uyun
Ayağınızı debriyaj ve fren üzerine park etmeyin
Aracınızın bakımını aksatmayın
Bu maddeleri ayrı ayrı ilerleyen zamanlarda detayları ile açıklayacağız ,takipte kalın karlı çıkın :) Kendi görüşlerimizle ufak bir değerlendirme ile farklı bir bakış açısı sunmaya çalıştık bize katlanıp buraya kadar okuyup fırsat verenlere teşekkürler...
İLK YAZIMIZ
Bugünkü konuğumuz yolların yeni yakışıklısı olamaya aday,Renault'un bir kaç yıldır süren klasman atlama öne çıkma çabasının son örneği YENİ RENAULT SYMBOL henüz test sürüşü fırsatı bulmadık ama söyleyecek bir kaç sözümüz var elbet..
Evet evet ilk defa aracı görenlerin sesini duyar gibiyim,''ama bu araba Dacia Logan'a çok benziyor''ben de vermiştim aynı tepkiyi şöyle bir baştan aşağı süzünce;öyle ama yakışıklı olmuş dedim :)
Başlarken de belirtiğim gibi Renault 2006-2007 yılından bu yana kabuk değiştiriyor daha modern daha dikkat çekici olmaya ve biraz üst gelir grubundaki kullanıcılara yöneliyorlar.Bunun yanında alt gelir grubundaki kullanıcıyı da Dacia ile kucaklıyor.Her iki gelir grubunu da elden çıkarmak istemiyorlar.Bu politika ülkemize o kadar etkili oldu ki tutulan modelleri 'makyajlayıp' veya ufak farklarla iki farklı marka adı altında gezdiriyor, bu araç bu duruma iyi bir örnek.Otomobil takipçileri fuarlarda sergilenen yeni nesil Loganı hatırlayacaklardır.
Renault bu ön tasarımını çok sevdi, aldığım duyumlara göre otomobil severlerin büyük bir kısmı da bu tasarımı beğendi.Ön logo dikkat çekici bir şekilde büyüdü bu marka vurgusunu yapmak için yeni strateji tüketicinin uzaktan görünce 'renault' diyebilmesi için yapıldı.
Ayrıca maliyete de önemli katkısı var marka bunu iç mekanda yapıyor özellikle Dacia ailesinde çok hissediliyordu artık kendi bünyesinde de bunu uygulamaya geçti.
Ön mekan gayet hoş gözüküyor modernleşme hissedilir bir artış yok mu sizce de. Çift renkli konsol hoş bir görüntü sağlamış açık renk ferahlığı artırmış,dokunmatik ekranla sunulan radyo navigasyon gibi çeşitli özellikler atık tüm markaların sunduğu özelliklerden.Parçalardaki Renault'un 'kendine has kalitesi' tabi ki mağlumunuz :) ama biraz daha gelişme var rakiplerine yetişmek için sağlam adımlar atıyor.
Benim gibi ferah sürüş severlere uygun bir araç olmuş eski Clio daki alçak tavan hatasından vazgeçilmiş ve 5 kişiye konfor sağlamak amaçlanmış başta bahsettiğimiz kullanıcı grubu için önemli bir tercih nedeni olacaktır diye düşünüyorum.
üm versiyonlarda standart olarak ABS, AFU, ESP, ASR, sürücü ve yolcu hava yastıkları, ISOFIX çocuk koltuğu sabitleyici, emniyet kemeri ikazı gibi donanımlar ile hem aktif hem de pasif güvenlik unsurlarıyla tüm yolcuların güvende hissetmesi sağlanmış.
Araçla sürüş yapamadığımız için araçla sunulan yeni motor seçeneklerinin yeni kasa ile uyumunu değerlendirmemiz zor olacak.Tasarruf severler için 0.9 Turbo ve 1.2-16V motorlar sunulmuş.Ne varsa dizelde var diyenlere ve biraz da güç isteyenlere ise Renault'tun tanıdık motoru 1.5 dCi de unutulmamış.
Symbol 1.2 16V (Joy)...........27.990 TL Symbol 0.9 Turbo (Touch)....33.490 TL Symbol 1.5 dCi (Joy)............36.490 TL Symbol 1.5 dCi (Touch)........37.490 TL
Ve şimdilik söyleyeceklerimiz bu kadar ilerleyen zamanlarda kullanıcılarından yorumlarını içeren yazıları da yayınlayacağız.Kendi görüşlerimizle ufak bir değerlendirme ile farklı bir bakış açısı sunmaya çalıştık bize katlanıp buraya kadar okuyup fırsat verenlere teşekkürler...
Niyetimiz ahkâm kesmek,biz
çok biliyoruz en iyisi bizim söylediğimiz demek değil şahsi fikirleri deneyip
gördüklerimizi kullanıcılardan aldığımız bilgileri paylaşmak,
Öyle arabayı
duruşundan anlarım kapısından anlarım gibi sığ bir bakışdeğil bizimkisi :)
Tabi ki en son karar
sizin,yorumları kendi bildiklerinizi ve bütçenizi birleştirereken makul kararı almak.